Bonus #0 – Sezon #0’lı Dürüm

Bonus #0 – Sezon #0’lı Dürüm

Gerekli Detay Bonus #0

EMEA bölgesinin en çok dinlenen 889’uncu podcast’i Gerekli Detay’a hepiniz hoş geldiniz.

Gerekli Detay’ın hiç de yeni gibi görünmeyen bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Epey uzun zamandır yeni bölüm çıkmıyordu. Neden çıkmadı, çıktı da ne oldu, bundan sonra ne olacak gibi şeyleri konuşacağımız bir Sezon 0 recap bölümü olsun, olan biten şeylerin bir wrap’ini yapalım istedim. O yüzden bildiğin dürüm oluyor bu bölüm.

Sezon 0’ı geride bıraktık. Bölüm #0 ile Bölüm #16 arasında toplamda 17 bölüm çektik. 13 Haziran 2022’de ilk 2 bölüm ile yayına başladık. 23 Eylül’de yayınlanan bölüm ile birlikte de, tamamen plansız programsız bir şekilde Sezon 0’ı tamamladık. 3 ay sürdü bu süreç. Filmler, müzikler, Formula 1, oyunlar, bilgisayar falan konuştuk. Baya geniş bir yelpazede konuştuk aslında.

Neden ara verdik? İş – güç. Hastalık girdi araya. Tam yapalım derken şehir dışına gitme durumları falan. Derken başka bir şey. Depresif depresif hâller. Benim niye param yok ile başlayıp ne olacak bu memleketin hâli ile biten durumlar falan. Klasik işte. Hepimizin içinde bulunduğu durumlar. Ama buradayız işte. Geri döndük ve tekrar konuşabiliyoruz. Nimet bu bence. Gerçekten şükürlük bir durum.

22 Temmuz’da yayınlanan Bölüm #7’de, yıl sonuna kadar 500 dinlenmeyi hedefliyoruz demişim. Şükür ki bu gerçekleşti sizlerin sayesinde. Ekim’in son haftasında, 500 toplam dinlenme hedefimizi aştık. Çok çok teşekkür ediyorum dinleyen, paylaşan, katkı veren herkese. İyi ki varsınız.

Instagram’da bir sıçrama oldu. Ayrton Senna’yı konuştuğumuz bölümün reels videosu patladı. Baya etkileşim aldı. Ama kayda değer bir dinleyici kitlesi getirdi mi? Hayır. Çünkü tüketiyoruz işte değil mi? Çat, izledim. 15 saniye, hadi güle güle. Pek çok yorum sildim o videodan. Yani sadece önünde anlatılan 15 – 20 saniye artık neyse, o kadar, o kısacık şeye bakarak Senna’yı baştan sonra tanımaya çalışıyor. Garip. İnanılmaz bir tüketim çılgınlığı. Ama yine de bu video sayesinde “Her Zaman Senna” bölümü daha geniş bir kitleye ulaştı ve en çok dinlenen bölümlerden biri oldu. Demek ki kısa bir kısmını dinledikten sonra “Aaa bu neymiş?” diyen insanlar var. Bu da zaten Gerekli Detay’ın hedef dinleyici kitlesi oluyor işte.

Bana hep söylüyorlar. İşte bölümler çok uzun. Ya da mesela bir doküman yazıyorum, çok uzun olmuş falan. Son bölümde kısa bir şey yaptık. En çok tutan bölüm oldu. Lütfen yapmayın kıymetli arkadaşlar. Gerçekten herhangi bir şeyi 5 dakikadan fazla yapamaz hâle geldiysek çok yazık bize. Son bölümde konu kısaydı, bölüm kısa oldu. Bölüm kısa olduğu için mi çok dinlendi, yoksa son bölüm olduğu için mi çok dinlendi, bilemiyorum.

Gerekli Detay’ın olayı bu değil ki. Yeri geliyor; uzun uzun, detaylı detaylı konuşuyoruz. Farklı pek çok konuya değiniyoruz. Bir bölüm bir kişinin inanılmaz derecede ilgisini çekebilirken, başka bir bölüme 2 dakika bile katlanamıyor olabilir. Bu çok normal. Ama genel olarak “Bu ne ya çok uzun, dinlenmez bu” diyen bir kafa yapısı var. İşte o kafa yapısı, Gerekli Detay’ın hedef kitlesi değil sevgili arkadaşlarım. Siz oturup dinliyorsunuz mesela kendinizi vererek. Bazı insanlar bunu yapmak istemiyor. Konu ilgisini çekmediği için değil he, genel olarak bir şeye bu kadar dikkat vermeye gerek görmüyor. E dinlemesin o zaman, neden zorlayalım ki o kişileri, değil mi?

Yani demem o ki, sırf birileri dinlesin diye kısa kısa bölümler, hap bilgiler falan yapmak istemiyorum ben. Bazı bölümler uzun oluyor. Araştırma sürecini, metnin hazırlanmasını falan geçtim. Sadece kaydedip düzenlemem 4-5 saat sürebiliyor. Bazıları da nispeten kısa oluyor. Peki ben hasta mıyım? Niye böyle bir eziyet yapayım kendime? Ben bu konu ile ilgili bu noktaların bilinmesi gerektiğine inanmışım ki, bunun adına Gerekli Detay diyerek ortaya koymuşum. Kimi insan sesimi beğenmez, kimi üslubumu beğenmez, kimisi konuyu beğenmez, kimisi süreyi beğenmez. Olabilir. Geribildirimlere de her zaman açığım. Ancak konu, “Abi günümüz dünyası böyle işte artık 45 saniye, sen bölümleri kısalt”a gelirse orada yokum. Bu benim için geribildirim değil. Ben zaten bu zihniyete tepki olarak Gerekli Detay’ı yapıyorum. Bilmem anlatabildim mi.

Neyse neticede; 5 dakikalık bölüm de var, 40 dakikalık bölüm de var. Birinde konu kısadır, öbüründe uzundur. Yapacak bir şey yok. Zaten nispeten az ilgi duyulan konulara değiniyoruz. Hani ne bileyim, şu filmi izledin mi? E herhalde izledim. Peki onun şu sahnesinde şöyle bir şey var biliyor muydun? Yoo bilmiyordum, bana ne. E normal. Bana ne diyen bir yandan da haklı. İlgi meselesi bu. Benim ilgimi çekiyor. Derliyorum. Sizlerin ilgisini çekiyor, dinliyorsunuz. Durum bu kadar basit aslında.

Gerekli Detay benim işim değil. Hobim. Burada kimseye saygısızlık yapmamak için elimden geleni yapıyorum. Küfür kıyamet konuştuğumuz bölümleri dahi özellikle işaretliyorum. Bölüm başında uyarılarımı yapıyorum falan. Efendi efendi konuşuyoruz ve dağılıyoruz. Bu kadar. Dolayısıyla, dinleyen kişiler benim için çok kıymetli. Mesaj atıyorsunuz, paylaşıyorsunuz, katkı veriyorsunuz. Bunlar çok güzel şeyler. Beni aşırı mutlu ediyor, emin olun. Sizlerin sayesinde benim anlatacak yeni hikayelerim oluyor. Ama tutup da ne bileyim, sırf yeni dünya buraya evriliyor diye bölümleri kasten kısaltmak, olayları basitleştirmek falan… Yok, içime sinmiyor bu.

He illa öyle mi olacak? Tamam. Alın size bölüm. Konumuz Fight Club. Gerekli Detay’lardan ilki de, dövüş kulübünden söz edemezsiniz. Bölüm bitti. Nasıl? Şaka. Al, kısa bölüm şakası.

Tekrar tekrar söylüyorum. İyi ki varsınız, iyi ki dinliyorsunuz. Umarım gelecek bölümleri de beğenirsiniz. Her türlü katkınıza her zaman açığım. Kendinize çok çok dikkat edin. Gelecek hafta cuma günü saat 19:28’de, Sezon 1’in ilk bölümünde görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin.

Bir Cevap Yazın